Aktivistler, “Vergilerimiz kirletenlere teşvik olmasın” ve “Her yıl fosil yakıtlara milyarlarca lira teşvik sağlanıyor” dövizleriyle mevcut destek politikalarının hem iklim hem de toplum sağlığı açısından ağır sonuçlar yarattığını vurguladı.

Eylemde yapılan canlandırmalarla, fosil yakıt sektörüne aktarılan kaynakların iklim krizi karşısında yarattığı tahribat somutlaştırıldı. Greenpeace’e göre fosil teşvikleri yalnızca karbon emisyonlarını artırmakla kalmıyor, aynı zamanda kamu bütçesine de ek bir yük oluşturuyor. Aktivistler, teşviklerin gerçek maliyetinin görülmesi gerektiğini belirterek, bu kaynakların temiz enerji dönüşümüne yönlendirilmesi çağrısında bulundu.

Greenpeace’in gündeme getirdiği veriler, fosil sektörünün kamuya yüklediği görünmeyen maliyetlere işaret ediyor. Afşin-Elbistan bölgesindeki mevcut termik santrallerin bugüne kadar 17.500’den fazla erken ölüme yol açtığı belirtiliyor. Planlanan iki yeni ünitenin ise 2.200’ü aşkın ek erken ölüm ve yaklaşık 110 milyar TL’lik kamu sağlığı maliyeti yaratacağı hesaplanıyor. Greenpeace’e göre bu tablo, fosil yakıt yatırımlarının ekonomik açıdan da sürdürülemez olduğunu açıkça ortaya koyuyor.

Greenpeace Türkiye Sosyal ve Ekonomik Sistemler Kampanya Sorumlusu Berk Butan, Türkiye’nin COP31’e ev sahipliği yapacağı bir dönemde hâlâ fosil teşviklerine bağlı kalmanın kabul edilemez olduğunu belirtti. Butan, fosil yakıtlardan çıkışı önceleyen bir yaklaşımın hem iklim açısından hem de kamu yararı bakımından zorunlu olduğunu söyleyerek, “Kaynaklarımız yaşamı korumak için kullanılmalı, kirletenleri fonlamak için değil” ifadelerini kullandı.

İSTANBUL (UHA) - SEZGİN AKKOYUN