Hatay Büyükşehir Belediyesi’nin her ilçeye bir kreş kazandırma projesi, takdir edilesi ve gerçekten elzem bir hizmet olarak dikkat çekiyor. Bu tür projeler, sadece toplumsal fayda sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda yerel yönetimlerin çocuklar ve aileler için sorumluluk bilinciyle çalıştığını da gösteriyor. Ancak ne yazık ki, bu tarz önemli projeler siyasetin kısır döngüsünde trajikomik bir duruma düşüyor.
Sorun şu ki, bir belediye – hele ki iktidar partisinden değilse – böylesine güzel bir projeyi hayata geçirdiğinde, siyaset adabına yakışmayacak ithamlar ve tartışmalar kaçınılmaz oluyor. Söz konusu belediyenin hizmetini eleştirmek, karalamak veya itibarsızlaştırmak için sarf edilen çabalar, maalesef hizmetin özüne gölge düşürüyor.
Daha da ilginci, “hiçbir şey yapmadan her şeyi biz biliriz, bizden başkası yaparsa kötü yapar” mantığının devreye girmesi. Bu yaklaşım, kendini ezik hisseden ve verimsiz bir fikir yapısının ürünüdür. Hizmeti üretene destek olmak yerine, sadece eleştirmekle yetinen bir anlayış, aslında kendi beceriksizliğini perdeleme çabasından başka bir şey değildir.
Burada sormak lazım: Nedir bu perhiz, ne iştir bu lahana turşusu? Kendi yapmadığınız veya “bizim partiden değil” dediğiniz hizmetlere böylesine bir tutum sergilemek, aslında en çok vatandaş nezdinde ters tepiyor. Halk, emeksiz ekmek olmayacağını ve hangi projelerin gerçek anlamda topluma dokunduğunu gayet iyi biliyor.
Oysa ki, siyaset ve hizmet anlayışının temelinde halkın refahı olmalı. Vatandaşı merkeze alıp, yapılan projeleri alkışlamak yerine siyasi hesaplar peşinde koşmak, siyasetin özüne zarar veriyor. Birileri emek harcamışsa, bunu takdir etmek siyasetin de insanlığın da bir gereği değil midir?
Gelin, emeğe saygı duymayı ve hizmetin partisi olmadığını hatırlayalım. Çünkü vatandaş, kimin ne yaptığını, kimin ne yapmadığını ve kimlerin sadece laf ürettiğini çok iyi görüyor
SON YAZILAR