Yerel seçimlerin ardından köşe yazarları olsun, yorumcular olsun seçimin çıkan sonuçlarını irdelemeye ve analiz etmeye çabalıyorlar. Yalnız, yine gördüğüm kadarıyla tehlikeli yollara sapıyorlar, söz söylemenin ve yazı yazmanın tuzaklarına düşüyorlar.
Gerçekten de bu ülkede bir kere herkes “imtiyaz götürmeksizin birinci sınıf” yurttaştır. Kullanılan dilin tehlikesi, toplumumuzu ayrıştırmaya yönelik olmasıyla beraber heran vatandaşlarımızın itidali kaybetmesine de neden olabilir.
Van’da mahalli idarelere yönelik olarak seçilen belediye başkanının seçilme yeterliliği kaldırılarak belediye başkanlığı AK Partili adaya verildi. Bundan sonra da Van sokakları karıştı.
Tabii ki seçim sonuçlarının heyecanıyla beraber köşe yazan, yorum yapan bazı “aklı evveller” CHP’ye ve CHP seçmenine yönelik klasikleşen ve değişmeyen ama artık YETTİİİİ denmesi gereken suçlamalara ve yaftalamalara yöneldiler.
Hayır, o kadar da değil. Efendiler biliniz ki;
CHP terör örgütü değil, bu ülkenin bir numaralı siyasî partisidir.
CHP’ye oy veren seçmen-vatandaşlara öyle ağzına geldiği gibi hakaret edemez ve itham eden yaftalama yapamazsınız.
CHP ve seçmenini DEM Partisiyle aynı eksende konumlandıramazsınız; aynen tüm Kürt vatandaşlarımızı da DEM Partili olarak da kabul edemezsiniz.
Terör ve eylem ile legal bir siyasî partiyi aynı ânda aynı hedef ve gayeler içinde de anamaz, yine bu ülkemizin kurucu partisini bu mesnetsiz cümleleriniz içinde kirletemezsiniz.
Üst kimlik ve alt kimlik farkının ayırdında olarak son kertede üst kimliğimiz TÜRKİYE VATANDAŞLIĞI ve TÜRKLÜK olmak ile beraber, bir aralar MHP Genel Başkanının ifade ettiği gibi Türkiye “mozaik değil mermerdir mermerdir” değil, evet bu memleket mozaiktir, bence bunu herkesin kabul etmesi gerekir.
Çok kültürlülük ve çok seslilik “mermer” gibi tekdüzelik ile bastırılamaz, insanların farklılıkları yok sayılamaz. Bu ülkenin ANAYASASI ve kurucu nitelikleri ortadadır. Tekrar tanımlamalara gerek yoktur. Konjonktürel olarak millî ve manevî değerler üzerinden siyasî alan yenilemeye gitmek, “Bizler” ve “Onlar” gibi tamamen bölen ve kutuplaştıran dil tercih etmek, kabul edilemez.
***
Zaten bu ülke ne çektiyse Kraldan daha fazla Kralcılardan çekti. İş bilmez insanların el üstünde tutulduğu, liyakat ve ehliyet sahibi olmanın görmezden gelindiği Türkiye Cumhuriyeti gerçekliğinde, insanların söyledikten ve yazdıktan sonra ağızlarından çıkan kelamların ve kalemlerinin mürekkebinden kâğıda dökülen cümlelerin bu minvalde “zehirli ok” misali yurttaşlarımızı hedef almaları, daha önce de belirttiğim gibi kabul edilemez.
Evet, şuan farkında değiller. Ne olursa olsun Türkiye “Hukuk Devleti” şiarından taviz vermeden yoluna devam edecektir. Ne ki bugün belki bazıları ülkedeki mahkemelerin sadece bina ve şeklen orada durduklarına “aldanarak” canlarının ve paşa gönüllerinin istediği minvalde söz söylemekte ve yazı yazmaktadır. Ama unutulmasın hiçbir dönem ve siyasal erk ilelebet devam etmeyecektir, hükmünü sürdüremeyecektir. En azından kitap karıştıranlar ve tarihî süreçlere vakıf olanlar, bunun böyle olacağına kanaat getirebilirler.
Özellikle, CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın seçimlerin ardından yaptıkları yapıcı ve olumlu konuşmalardan sonra, birden birilerinin ya da bazı odakların cesaret vermesiyle mi diyelim, bu şekilde toplumumuzu hiç olmaması gereken biçimde ayrıştırmaya tevessül etmesi, hiçbirimizin kabul etmemesi gereken bir gelişmedir.
Zamanında, biliyorsunuz bu ülkenin seçilmiş Cumhurbaşkanına/Başbakanına (yani Sayın Erdoğan’a) hiçbir şekilde tasvip edemeyeceğim FAŞİST yaftalamasını yaptılar. Gerçekten de seçimle işbaşına gelen birine faşist demek, uygulamalarının faşizme kaydığını iddia etmek, şimdiki gibi o zamanda kabullenilemez idi. Ne demek “faşist”? Erdoğan kimin veya kimlerin ölümüne vesile olmuş, hangi vatandaşların veya siyasetçilerin ölümüne onay vermiş? Benim için “faşist ya da faşizm” demek, aynen bu mânâlarda değer bulmakta.
İşte bu gerekçelerle baktığınızda da bu dönemde de İTİRAZLARIMI YÜKSELTMEKTEYİM…
CHP, Türkiye Cumhuriyeti’nin yıkılamaz ve ikame edilemeyecek “LİDER” PARTİSİDİR.
Yine, CHP yöneticilerine ve seçmen yurttaşlarına hiçbir şekilde “vatan haini” veya “terörle yanyana” duranlar biçiminde olabilecek yakıştırmalar, töhmet altında bırakacak etiketlemeler de kabul edilemez, ben etmiyorum. Nokta. Tabii devran dönecek ve bu mesnetsizce karalama kampanyasına iştirak edenler de elbet birgün yargıçların önüne çıkacaklardır.
SON YAZILAR